Ekolojik unsurları içeren bu anlayış, insanı ve doğayı bütüncül bir bakışla ele almakta, insanı merkeze alan yaklaşıma son vermekte ve doğayı bir araç olarak gören tahakkümcü bakışı sorgulamaktadır. Sağlıklı bir insan çevre ilişkisinin, toplumsal, kültürel ve ekonomik yapıların yeniden ele alınarak dönüştürülmesine bağlı olduğunu vurgulayan bu anlayış, ekolojik krizin çözümü açısından insanlığa yeni kapılar aralamaktadır.
Endüstrileşme dünyanın siyasal, sosyal ve ekonomik tarihinde önemli değişimlere sebep olmuştur. Toplumsal yapıdaki köklü değişimlere ve sefalete zemin oluşturmuştur. Endüstrileşmenin daha insancıl olabilmesinde sosyal politika bir denge aracı olarak görülmüştür. Sosyal politika devletler tarafından uygulanan politikalar olarak tanımlansa da uluslararası kurumlar da son derece etki sahibidirler. Hatta bu konuda Dünya Sağlık Örgütü (WHO), IMF, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler vb. kuruluşlarda kararlar üzerinde etkili olmaktadır. İlk devletlerde dış tehditler önemli iken askeri gelişim önemsenmiştir ancak endüstri toplumu ile bu durum değişmiş devletin sorumluluk alanı genişlemiştir, sınıflar arası çatışmalarda etkin tehditler haline gelmiştir. Sonrasında yaşanan dünya savaşları ile sosyal politikalar toplumsal düzeni korumak amacıyla önem arz etmiştir. Kendi ihtiyacını karşılayamayan, bakıma ve desteğe muhtaç bireyler ile yeni ilişki ve politikalar oluşmuştur. Ulus d...