Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası uluslararası toplumda artan çevre bilinci ve buna paralel gerçekleştirilen toplumsal hareketler uluslararası kuruluşları harekete geçirmiştir. Özellikle Birleşmiş Milletler bünyesinde ya da öncülüğünde düzenlenen organizasyonlarda sürdürülebilir bir kalkınma ve gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmanın yolları konusunda tartışılmış, ilkeler benimsenmiş ve eylem planları hazırlanmıştır. İnsan ve çevre ilişkilerinin çevre lehine düzenlenmesine yönelik gerçekleştirilen organizasyonlar sırasında alınan kararlar üye ülkelerinde katılım onayı ile yürürlüğe konulmuştur.
Endüstrileşme dünyanın siyasal, sosyal ve ekonomik tarihinde önemli değişimlere sebep olmuştur. Toplumsal yapıdaki köklü değişimlere ve sefalete zemin oluşturmuştur. Endüstrileşmenin daha insancıl olabilmesinde sosyal politika bir denge aracı olarak görülmüştür. Sosyal politika devletler tarafından uygulanan politikalar olarak tanımlansa da uluslararası kurumlar da son derece etki sahibidirler. Hatta bu konuda Dünya Sağlık Örgütü (WHO), IMF, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler vb. kuruluşlarda kararlar üzerinde etkili olmaktadır. İlk devletlerde dış tehditler önemli iken askeri gelişim önemsenmiştir ancak endüstri toplumu ile bu durum değişmiş devletin sorumluluk alanı genişlemiştir, sınıflar arası çatışmalarda etkin tehditler haline gelmiştir. Sonrasında yaşanan dünya savaşları ile sosyal politikalar toplumsal düzeni korumak amacıyla önem arz etmiştir. Kendi ihtiyacını karşılayamayan, bakıma ve desteğe muhtaç bireyler ile yeni ilişki ve politikalar oluşmuştur. Ulus d...